2 Şubat 2014 Pazar

Aşk ve Öbür Cinler - Gabriel Garcia Marquez

Normalde yazılarını fazla biriktirmeyen ve bekletmeyen bir insan olarak uzun zamandır ilk kez başıma gelen bir şeyle karşı karşıya kalıyor ve okuduktan aylar sonra bir kitapla ilgili yorum yapmaya çalışıyorum. Bir yandan da enteresan gelen, heyecan verici bir şey de olabilir bu tabii, bakalım tortular oturup ilk yargılar yatıştıktan sonra kitaptan bana ne kalmış, içimde ne oluşmuş bunu görme imkanı olacak.

Kısaca: tamamıyla kişisel düşünce ve hislerimden oluşan fena halde subjektif bir yazı sizi bekliyor…

İzninizle, G.G.Marquez ile ilgili hiçbir yorumda bulunmayacağım (zira gerek aşığı olduğum Yüzyıllık Yalnızlık gerekse de Kolera Günlerinde Aşk başta olmak üzere diğer romanları benim lehte ya da aleyhte konuşmamı bir tokatla engelleyecek kadar üstün gördüğüm eserler). Büyülü gerçeklik ve gerçeküstücülük ise en çok sevdiğim akımlar olarak zaten gönlümde o kadar ayrı bir yer tutmakta ki benim bu tarzda gelen herhangi bir metni sevmeme imkanım asla yok!

Fakat… her şeyi karıştıran ve tüm hayal kırıklıklarımızın en büyük sebebi BEKLENTİLER bir kez daha görev başında bu deneyimimde de… Çok güzel roman, çok güzel konu, çok güzel her şey ama bir şey eksik. Bir şey benim bir Marquez romanına aşık olmamı engelliyor bu sefer. Seviyorum evet, ama öyle büyük haksızlık yapıyorum ki yazarına, o kadar çok “yeni bir Yüzyıllık Yalnızlık” olmasını istiyorum ki okuduklarımın, doğal olarak farklı bir şeyle karşılaştığımda bünyem reddediveriyor. Bir okurun asla yapmaması gereken hata, her şart altında uzak durması gereken o kibirli şımarıklık yakamı bırakmıyor okuma sürem boyunca.

Ve evet şimdi fark ediyorum ki geçen süre benim hayal kırıklığımı maalesef giderememiş. Üstelik bu kırgınlıkta kendi sorumluluğumu (tamamı bende bu sefer) kabul etmekten başkaca bir çarem de yok.

Sözün özü, bu kitapla ben bir roman okumanın tadından çok kendi roman okurluğumun detaylı sorgulamasını yapıp durdum ve bu nedenle de ne okuduğumdan bir tat alabildim ne de kendimi kaybedip ayıla bayıla bir Marquez deneyimi yaşayabildim. Sanıyorum elimdeki stoğu erittiğim anda bir sonraki Marquez okumama geçmeden önce bir kez daha okuyacak ve bu sefer kaçırdığım her şeyi yakalayabileceğim.

Siz bana bakmayın, beni dinlemeyin ve okuyun lütfen. Ben kendi kendimle hesaplaşıyorum burada nihayetinde!


ille de ROMAN olsun! kitap kulübü için yazılmış bir yazıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder