10 Nisan 2011 Pazar

Paul Auster - Sunset Park : çevirmen mahareti!

çok genç yaşında, anlık bir öfkeyle hayatının "hata"sını yapan ve bunun kefaretini ödemek için sahip olduğu her şey ve herkesten vazgeçerek daha yaşarken kendini öldüren fakat "aşk" nedeniyle tekrar kendine gelen bir adam. çevresindeki insanların öyküleri. ve tabii brooklyn.

gene vicdani bir yükün altında eziliyor, kaybedenlerin arasında dolaşıyor ve bir çok uç arasında gidip gelen insanların duygu, düşünce, sorgulamalarının tam ortasına düşüyoruz.



ben paul auster'la geçen yıl, gaye'nin (ki bu kitabı da bize o okuttu sonuçta) ödünç verdiği görünmeyen ile tanıştım ve o kadar beğendim ki hemen akabinde elime geçen başka bir kaç kitabını da okudum (sırasıyla, brooklyn çılgınlıkları, new york üçlemesi, leviathan ve son olarak da kısa zaman önce kırmızı defter). derin bir analiz yapmaya yetecek kadar bir auster stoğum olmasa da, kişisel olarak sunset park hakkında şunu diyebilirim:

rahat okudum ve okurken sıkılmayarak hoşça vakit geçirdim. yine de, sunset park'ın paul auster'ın en parlak kitabı olmadığını söylemeliyim kısıtlı "auster" bilgimle. tamam, gene kaybedenler resmigeçidi, gene bir şeylerden kaçan insanlar, gene tesadüfler, karakterlerin kendileriyle ve kaçtıkları şeylerle yüzleşmeleri ve tam her şey yoluna girmişken tekrar tepetaklak olması. klasik auster çatışmalarından ve alt metin bombardımanından gene muaf değiliz. ama işte o "auster" tadı yok, bir şey eksik, ama ne?

suçun büyükçe bir kısmı bence kitabın kötünün de ötesindeki çevirisinde. can yayınları bir faciaya imza atmış bu çeviriyle. çevirmen olarak ismini kitabın kapağına bastıkları seçkin selvi maalesef ya vakitsizlikten ya da dalgınlık nedeniyle başarısız bir iş çıkarmış. düzelti de olmayınca (bunun yapıldığına dair hiçbir işaret ya da bir isim yok iç sayfalarda) tamamiyle evlere şenlik ve şaka gibi bir şey olmuş sunset park. takip eden baskılarda düzelteceklerini umarak sayfa 125'e bakmalarını ve "christmas break"i noel'deki ders kesimi olarak çevirirken ne düşündüklerini iletmelerini rica ediyorum. ya da sayfa 170'deki her tarafı ayrı bir telden çalan o uzun cümlenin anlamını bana iletmelerini. ya da neden sayfa 110'da "superior" kelimesini eşsiz olarak kullandıklarını. vs vs vs... daha bir çok bu gibi rahatsız edici şey çarptı gözüme kitap boyunca ve ben bezdim bir kez daha çeviri roman okumaktan. yazıktır bu okura! bu kadar da çantada keklik bilmeseniz ve biraz özen gösterseniz ne olur? profesyonel bir çevirmen olmadığım halde ben dahi auster'ın dilini ve kelime oyunlarını bozmadan bir çok farklı alternatif kelime ve cümle kurabilirdim bu kitapta. neyse, artık, olan olmuş ve gene olan kaliteli kitap okumak isteyen okurlara olmuş...

daha fazla uzatmadan ve orijinal dilinde paul auster'ın sunset park okumasından bir mini parça:





ille de ROMAN olsun! kitap kulübü için yazılmış bir yazıdır.

2 yorum:

  1. a a gerçekten de! nereye gitmiş ki youtube linki? :/ embed etmiştim halbuki.

    tekrar ekledim ben (sayfayı yenileyerek görebilirsin), ama olur da uçarsa gene, şurada izlenebilir:

    http://www.youtube.com/watch?v=my84nnq58Os

    YanıtlaSil