18 Kasım 2009 Çarşamba

Ayfer Tunç - Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi

kitabı nasıl okuduğunla bağlantılı olarak, istersen kolay istersen zor bir kitap. bu nedenle de (bence) hoş ve enteresan. ironilerle bezeli, bu nedenle de tam benim kalemim aslında. fakat çok yorucu. çok kalabalık. benim gibi klostrofobik insanlar için zaman zaman bir kabus. sevdiğim ancak yer yer de usandığım bir kitap oldu benim için yalan yanlış. onun kucağından bunun sofrasına, berikinin evinden ötekinin şehrine koşturduk durduk ara sıra da deliler evi'ne göz atıp bağlantıları bir nevi sağlamlaştırdık. ya da sanırım öyle yaptık...



satır aralarına inmeden yüzeysel olarak baktığımızda - bence gene tabii - geçmişten günümüze örnekler ve tanımlamalarla yerinde tespitlerini gözümüze sokmuş ayfer tunç. çok da iyi yapmış. aşağıya özellikle beğendiğim bir tespitini alıyorum, gerisini okumak için kitabı alınız:

'osmanlı tebaasının genelinde bulunan kendi ihtiyacını kendin gör! anlayışı, cumhuriyet ve demokrasiyle birlikte yerini devletten hizmet talep etmeye bırakacağına, ileriki yıllarda halk tarafından daha da benimsenecek; devletten hizmet istemeye korkan, ezkaza görecek olursa minnettarlığından ne yapacağını şaşıran anadolu halkı, yüz yıl sonra kendi okulunu kendin yap kampanyasına şaşılası bir coşkuyla destek verecek, bir allahın kulu çıkıp "okulumuzu da kendimiz yapacaksak devlet niye vergi alıyor?" diye sormayacaktı.' (sayfa 409)

hayatımızın nasıl da pamuk ipliğine ve "tesadüf"lere bağlı olduğunun ve aslında ne kadar trajikomik hayatlar yaşadığımızın hoş bir anlatımı olduğunu düşünüyor ve son olarak, ayfer tunç'a bana kattığı ve çok sevdiğim, kullanmak için fırsat kolladığım delimsirek kelimesi için teşekkür ediyorum.


ille de ROMAN olsun! kitap kulübü için yazılmış bir yazıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder