30 Haziran 2013 Pazar

(Türkiye'nin batısından doğusuna) Son Adım - Ayhan Geçgin

Sokakta gördüğümüz, her gün dirsek temasında bulunduğumuz binlerce insandan biri Alisan: Orta yaşa doğru yol alan, amaçsız, hedefsiz, isteksiz, boşvermiş ve yalnız. Tırnaklarını dünyaya geçirmiş inatçı ve yaşamdan vazgeçmeyerek ölüme doğru giden yaşlı babaanne. Babaannenin yatağa düşmesiyle birlikte Alisan'ın hayatına sessizce giren Kader: Kocasını bir kazaya kurban vermiş, hasta babasına ve ergen oğluna bakan komşu kadın; o da en az Alisan kadar yalnız.

Beklentisiz ve (açık söylemek gerekirse kitabı Erdem seçtiği için başıma gelecekleri öngörebilmem nedeniyle) biraz da isteksiz başladım okumaya Son Adım'ı. Hayat hepimiz için yeterince zor olduğu için olsa gerek, özellikle son zamanlarda beni gerçeklerle tekrar tekrar yüzleşmek ve zaman zaman da hatırlamak zorunda bırakan tüm metinlere büyük bir direnç gösteriyor bünyem. Televizyon olsun, internet olsun, dostlarla sohbetler olsun sürekli bir karşılaşma / yüzleşme / kabullenme / öfke / üzüntü halinde olduğumuz için, en azından okuduğum kitaplarla dünyadan (ve bu ülkeden) ufak bir uzaklaşma molası arıyor ruhum fakat iRo! ve üyeleri sağolsun son aylarda bu pek mümkün olamıyor ve her ay yeni bir tokat yiyoruz suratımızın en orta yerine.

Ayhan Geçgin'in tokadının etkisi ise hala kulaklarımı çınlatmaya devam edecek kadar büyük oldu.

***Yazının bundan sonraki kısmı kitabı ele verecek spoiler'larla bezelidir.***


Başta çalışıyor Alisan. Babaannesiyle yaşıyor, bundan ötürü ne mutlu ne de mutsuz. Kabullenmiş ve hemen akabinde de boşvermiş. Üniversiteye gitmiş zamanında ama bırakmış. Eviyle işi arasında kendine rağmen sürmekte olan bir hayatta eskiyerek gidip geliyor. Yaşlanmıyor o, eskiyor sadece. Derken işinden oluyor, onu da normal ve hatta rahatlatıcı buluyor. Tatile gittiğinde evine dönmek isteyen eve döndüğünde ise uzaklaşsa daha iyi olacağını düşünen sen gibi, ben gibi bir adam işte... Babaannenin hastalanması ile birlikte hayatına Kader giriyor. Belki aşık olabilir, belki sevebilir, belki alışabilir Kader'e Alisan ama bir peri masalında olmadığımız ve hayat da çocuklarını güldürmeye meraklı olmadığı için biz aslında biliyoruz ki bu pek mümkün olamayacak. 

Nitekim Babaanne ölünce Alisan onu toprağa vermek üzere kısa süreliğine memlekete gideceğini Kader'e açıkladığında anlıyoruz ki hayat onlara çok büyük ihtimalle bir çelme daha takacak. Kitabı yarılamışken içimizde kalan 2-3 umut kırıntısı varsa onları da hafif hafif yitirmeye başlıyoruz. Çünkü burası Türkiye ve Türkiye'nin doğusunda asla umut olamaz.

Bilmediğimiz çok az şey anlatıyor bize Alisan'ın öyküsü eğer 90ların faili meşhur kayıpları ve de doğu illerimizde olanları birazcık da olsa biliyorsak. İnsanların yıllarca yaşadıklarının ufacık bir kesitini görüyoruz sadece ve bu dahi içimizi isyanla dolduruyor. Esas işkence ruha yapılıyor çünkü. Esas hedef alınan tüm umut ve hayallerimiz. En zoru da yüzleşmek... 

Ağlıyorsam, tamamen sinirden! Yoksa Alisan biliyorum ki bunu zaten bekliyordu ve şaşırmadı. Bu yüzden de kulaklarımızda çınlayacak cümleleriyle birlikte son adımı atıyor ve bizi içimizde isyanla başbaşa bırakıyor: 
"Sizin," diyorsun, "bilmediğiniz bir gerçek var," sözcükler ağzından zayıf, kuru, sayıklar gibi, fısıltıyla dökülüyor yine de fısıltı odayı dolduruyor, "insan bir hiç değildir." "Siz" diye sürdürüyorsun, "insanı içler acısı bir şeye, bir paçavraya, acı çeken, acıdan başka bir şey bilmeyen bir şeye, küçültülmüş bir şeye, bir zavallıya, bir hiçe çevirmek istiyorsunuz. Ama ne yaparsanız yapın insanı bir hiçe indirgeyemezsiniz. Gerçeği mi istiyorsunuz, işte gerçek: İnsanın içinde ölümsüz bir şey vardır. İnsanın içinde yok edilemez bir şey vardır." 
Çok beğendim Son Adım'ı. Çok çok çok çok çok ÇOK beğendim hem de. Hakan Günday karakterlerini hatırlattı bana Alisan ve hayatın ona kendine rağmen (ya da belki de kendisi yüzünden) attığı tüm çalımlar. Dilini ve tekniğini de pek sevdim Ayhan Geçgin'in. Okuyun, okutun derim: etkileneceksiniz. 


ille de ROMAN olsun! kitap kulübü için yazılmış bir yazıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder