6 Eylül 2015 Pazar

Vish Puri - Hindistan'ın En İyi Dedektifi

Çok fazla polisiye roman okumam, katilin ya da hırsızın peşine düşmüş detektiflerin öyküleri (eğer bir seri katil ve azılı düşmanı detektifi içermiyorsa) beni çok kendine çekmez. İstisnası ancak arkadaşlarım tarafından bana özellikle tavsiye edilmiş romanlar olabilir. Ya da, özel olarak okumam için bana gönderilmiş olanlar... :)

Sevgili Mari Antrikot gönderdi bana bu iki kitabı. Kendisi iyi bir polisiye ve detektiflik romanları okurudur, Agatha Christie üzerine ciltleri dolduracak kadar bilgi ve yorum paylaşabilir. Severek okumuş ve çok eğlenmiş, benim de bu aralar heyheylerim ve çeşitli mızmızlıklarım üzerimde olduğu için kendi okuduktan sonra beni de o daralmış halden kurtarmak için vermiş kargoya ve göndermiş bana Hindistan'ın en iyi detektifi Vish Puri'nin maceralarını.


Neşeli kapaklar (dua kitaplarına benzemiyorlar mı desenleri sayesinde?) ve güzel adları olan romanlar bana ulaşır ulaşmaz okumaya başladım. Önce Gülmekten Ölen Adam Vakası'nı ve hemen ardından da Ölümcül Tereyağlı Tavuk Vakası'nı okudum. Okurken sorun yaşamadım (çeviri ve sair açılardan herhangi bir kalite beklentim yoktu, olmaması iyi oldu) ve de rahat rahat - hatta eğlenerek - okudum diyebilirim. Ama maalesef pek beğenmedim. Kişisel olarak (aşağıda anlattıklarım nedeniyle) eğlenmemin dışında oldukça sıkıldığımı söylemem lazım. Detektifin araştırdığı her iki olay da bende bir "kim yaptı yahu acaba" merakı uyandırmadığı gibi olayların ele alınışı da başta olmayan merakı en azından bir nebze canlandıracak "şey"e sahip değildi. Cansız romanlar olduklarını düşündüm.

Fakat:

Okurken eğlendim çünkü Hint mitolojisine büyük merakım ve Pakistan'da geçen (sürekli olarak ben bizzat orada yaşamasam da oraya tüm üniversite tatillerimde gittiğim ve geçici olarak kaldığım) yıllarım nedeniyle anlatılan yaşam tarzına ve kültürüne yakınlığım nedeniyle hem geçmişte gördüğüm şeyleri tekrar hatırladım hem de kendi gençliğime ufak bir ziyarette bulundum. Sonuçta, gerçekten, Hindistan ve Pakistan o kadar da uzak değil birbirine: şunun şurasında birbirlerinden ayrılalı ne kadar oldu ki?

Kitabı çeviren Hint gündelik yaşamına, mutfağına ve kültürüne ait birçok deyim ve terimi olduğu gibi bırakmış (sonradan fark ettim ki - ilk kitabı bitirdiğimde - kitabın arkasında bir sözlük varmış meğer!) ve bence bu çok başarılı bir seçim olmuş. Ben büyük çoğunlukla bu terimlere aşina olduğum için okurken hiç zorlanmadım ve sözlük gerekmeden metni takip ettim ama daha az aşina olanlar muhtemelen sıklıkla arkaya öne döne döne romandan koptular gittiler diye düşündüm.

En özlediğim şeylerden biri de Hint (Pakistan - fark etmez!) mutfağı olduğu için de obur detektifin hemen her sayfada acımadan mideye indirdiği hemen her yemeği de müthiş canım çekti, yapmalara niyetlendim sonra malzemelerini bulmakta zorlanacağımı fark edip yutkunmak zorunda kaldım. Bendeki yarası bu oldu Vish Puri maceralarının.

Her türlü detektiflik hikayesini okuması gerektiğini düşünen bu türün meraklılarına biraz farklı bir kültüre de dalmaları için önerebilirim ancak. Onun dışında, diyecek başka çok fazla sözüm yok maalesef.

Yine de, gerektiği anda gerektiği şekilde elimdeydiler, okudum hiçbir şey düşünmeden ve çok bunaltıcı bir haftama renk getirdiler, bu açıdan haklarını asla yemek istemem. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder