17 Nisan 2016 Pazar

Lupo'nun Seçimi

Ö'ciğimin ödünç verdiği kitaplar serisinde sona ayırdığım kitap biteli bir süre oldu ama ancak şimdi ayaklarımı uzatıp bilgisayarımı iş hariç bir konu için kucağıma alabildim ve kısa da olsa bir özet geçeyim istedim.


Kolay okunan, sıkmadan akan bir roman Lupo'nun Seçimi. Tarihsel kurgu sevenlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum, sıkmadan okutuyor kendini. Okuduğum en başarılı tarihsel roman olmasa da basit anlatımı ve renkli betimlemeleriyle iyi bir roman çıkartmış ortaya Çağatay Güney. 

İlerideki yıllarda İstanbul'un Fatihi olacak olan şehzade Mehmet'e bağlı Cenovalı devşirme Lupo'nun maceraları aslında bir üçleme olarak tasarlanmış ve yayımlanmakta. Lupo'nun Seçimi üçlemenin ikinci kitabı ama ne ilk kitabı okumamış benim gibi okurlarını geçmişe yönelik merakta bırakmıyor (yetecek kadar geriye dönük bilgi paragraflarda da dipnotlarda da verilmekte) ve bence çok da fazla geriye dönmeyerek ilk kitabı da okumuş olanları fazlaca tekrara düşüp sıkmıyor.

Yüzlerce yıl öncesinin toplumunda dahi yolunuzu kaybetmeden ve hiç yabancılık çekmeden karakterlere sempati duymanız mümkün Lupo'nun açık yürekli ve samimi kişiliği yüzünden. Güzel bir ton yakalamış yazarımız, benim gibi savaş öyküleri okuyamayanları dahi kaybetmeden romanı sonuca ulaştırabiliyor.

Çok müşkülpesent bir okur değilseniz ve Osmanlı dönemi romanlarına meraklıysanız ilginizi çekecektir diye düşünüyorum. Ufak bir alıntıyla sonlandıralım bu yazıyı:

Aut viam inveniam aut faciam: Ya bir yolunu bulurum, ya yolunu ben yaparım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder